Yazının başı; PCOS İLE HAMİLE KALMAK;
Bir hafta sonra keseyi görmek için kontrole çağırdı. Allahım yine bekliyorum bir hafta. 5. haftada kontrole gittik Batuyla. Başladı muayene. Kısa bir sessizlikten sonra Ramazan Bey’den bir ses geldi ‘ikiz biliyorsunuz değil mi?’ Hayır bilmiyoruz, nasıl bilelim. Evet benim hayallerime bazen karışıyordu ikiz çocuk ama sonra vazgeçiyordum hep. Tam bir şok oldu bizim için. Ben sevindim ama Batunun sesi bile çıkamadı. Doktor ‘Ne oldu’ diye takılınca ‘bir sigara içmem lazım’ dedi. Ramazan Bey ‘iki tane iç’ dedi 🙂
Çıkınca haberi hemen herkese verdik. Herkes şok oldu.
Sonraki kontrol iki hafta sonra. Ben kendi kendime adeta bir prenses oldum o iki hafta. Çok korkuyorum bir şey olacak diye. Sonuçta üç canlıyım. Neyse gittik kontrole. Yine çok heyecanlıyım, kalp atışlarını duyacağız.
O muhteşem sesi ilk kez duymak ne müthişmiş. O duyguyu tarif edebilmeyi isterdim ama deniyorum, olmuyor.
İkinci keseninkini biz pek duyamadık ama doktor kalp atışı var dedi. O kese biraz küçüktü diğerine göre. Doktorum bize durumu açıkladı. Bazen bir bebek kaybolabiliyormuş, buna da kaybolan ikiz sendromu (vanishing twin) deniyormuş. ‘Böyle bir şey olabilir ama pek sanmıyorum olacağını’ dedi. Hayırlısını istedim hep. Kaybolursa üzülmeyecektim ama kalırsa sevinecektim. Gerçekten hissim böyleydi. Neticede sağlıklı bebekler kalıyor, sağlıksızlar düşüyor ya da kayboluyordu.
Ve 9. hafta kontrolunde tek bebek kalmıştı. Üzülmeyecektik ve üzülmedik. Hayırlısı böyleydi. Fakat bir kaç gün sonra, bir bayram günü kanamam olunca çok üzüldüm, çok korktum. Zaten hep tedirgindim ya düşürürsem, ya bir şey olursa diye. Doktorum yurtdışındaydı. Hemen acile koştuk, bebek iyiydi ama her kanama bir riskti. Ne olur ne olmaz ilaca başladım, çok ağladım. İki gün kadar sonra kanamam azalarak bitti. Yine sabırsızlıkla kontrol gününü beklemeye başladım.
13 hafta cinsiyeti öğrenme umuduyla gittik kontrole. Aslında ben biliyordum, hatta emindim kız olduğuna. Batu sinirleniyordu hafif ben böyle dediğimde. Nerden biliyormuşum da, nasıl eminmişim de.. Hiçbir zaman itiraf etmedi ama en başta erkek olsun istemişti bence.
Çikolatamı da yemiştim muayene öncesi. Minik bebeğim uyumasın da görelim cinsiyetini diye. Ama arkasını dönmüş uyuyordu küçüğüm. Tam ümidi kesmiştik ki hoopp açtı bacaklarını. Doktor ‘%90 kızzzz buu’ derken gozlerim parladi eminim. Arkasindan ‘%100 kız’ diyerek şüpheye yer bırakmadı.
Kızım olacaktı. Ne kadar şanslıydım. Yıllar yıllar önce hep böyle istemiştim. İlk çocuğum kız olsun diyordum. Yine çok mutluydum.
Hamileliğim çok rahat geçiyordu. Başlardaki kasık ağrısı da rahim yukarı çıkınca kaybolmuştu. Bir de en başında belim çok ağrımıştı ama vücudum adapte oldu hamileliğe. Karnım bir türlü büyümüyordu yalnız. 6 aylık hamileydim ve kimse anlamıyordu.
Yedinci ayda çok moralimi bozan bir şey oldu. Amerikan hastanesinde doğum yaparsam sigortamın kapsamadığını öğrendim. Bu çok hassas bir konuydu. Son aylara gelmiştim, doktorum normal doğumu destekliyordu ve onu çok seviyordum. Fazla alternatifim yoktu sigorta kapsamında. Hemen bol bol araitırdım bütün isimleri. Haklarında bulabildiğim her bilgiyi okudum. Ve sonra fotoğraflarına baktım 🙂 Sonra eski hastalarının ‘normal doğumu destekleyen doktor’ diye yorum yaptıkları Remzi Aydın’a gitmeye karar verdim. Eğer içime sinmezse sigorta falan dinlememeyi düşünüyordum.
Remzi Bey inanılmaz tatlı, inanılmaz pozitif ve gerçekten normal doğum olsun isteyen bir doktor çıktı :). Hepimiz bayıldık kendisine. Aklımda tek bir soru işareti kalmadı, direkt güvendim kendisine.
Her şeyin doğal olmasını çok istiyordum. Devamlı youtube’dan evde doğum, doğal doğum videoları izledim. Çok etkilenmiştim, kesinlikle her saniyesini yaşamak istiyordum, bebeğimi kucağıma ilk ben almalıydım, ten tene temas kurmalıydım. Bununla ilgili hypnobirthing kitabını ilgilenenlere önerebilirim. Zaten acı eşiğim yüksekti, 3. aydan beri de hamile yogası yapıyordum. Doktorum da destekti. Kesin normal doğuracaktım.
Son haftalar biraz kasık ağrım oluyordu ama nst hep normaldi. Çok sabırsızlaşmıştım. Devamlı doktora gidip Lilaya bakmak istiyordum. Keşke evde ultrasonum olsaydı.
Ve 38+1. gün tam uyumak üzere yatağa yatmıştım ki sıcak sıcak bir şeyler hissettim bacaklarımda. Suyum gelmişti 04.05.2014…
Yazının devamı;