Lila iki haftalık oldu. Artık bir yandan anne sütü, bir yandan formül mama ile bol bol besleniyor, kilo alıyor. Ama yine nerden çıktı bu ağlama krizleri? Şimdi nesi var bu çocuğun?  Bir değil, iki değil, üç değil her akşam ağlıyor. Araştırmalar 85 dB’in üstü insan kulağı için zararlı iken bebeklerin ağlamasının 100 dB’in de üstünde olduğunu söylüyor. İmdat! İnanılmaz bir ses, kulaklarımı kesip atmak istiyorum. Akşamüstü 5, 6 gibi huzursuzlukla başlıyor, akşam 12’ye kadar durmaksızın devam ediyor. Ya ben delireceğim ya bebeği koyacağım kapı önüne. Dayanamıyorum, her gece ben de ağlıyorum onunla beraber. Batu işten gelip halimizi görüp alıyor Lilayı sakinleştirmeye çalışıyor ama nafile.

‘Var işte bir sorun var bu çocukta’ yine başlıyorum ‘neden?’ ‘neden?’ demelere. Bir kaç akşam sonra ağlamaktan biraz kızarmış, biraz morarmış Lilayı kucağımda tutuyorum. Ne yapsam olmuyor. Dolaştırıyorum, koşuyorum, zıplıyorum ama susmuyor. Sabrım kalmadı ve yatağına koyup çekiyorum kapıyı. Elim ayağım titriyor. Ağlaya ağlaya annemi çağırıyorum. O sırada Batu da geliyor. Minicik bir bebek bizi ne hale getirmişti böyle.En sonunda Lila hala susmayınca ve beynimiz ağlama sesinden error verince alıyoruz soluğu acilde.
Doktor ‘kolik’ diyor. O ne ki? Rahatlasam mı?
‘Merak etmeyin’ diyor. Bir kaç kez daha gelirsiniz acile, sonra gelmezsiniz. Çoğunda da siz arabayla gelirken susar bebek’
Hemen ertesi gün oturuyorum bilgisayarın başına. Kolikle ilgili ne yazıldıysa, ne öneri verildiyse hepsini araştırıp okuyorum. Bu kolik nasıl bir dertmiş? Nedeni belli bile değil. Kimi diyor ki zor doğum zor hamilelik tetikler. Kimi diyor annenin hamilelikte sigara içmesi riski arttırır. Kimi de bebeğin dünyaya adapte olma sancısıdır. Alışana kadar dış uyaranlara verdiği tepkidir. Bana en mantıklısı bu geliyor. Sonra geçici olduğunu, genelde 6 aydan sonra azalarak bittiğini okuyorum. Neyse ki geçici, ama ben 6 ay böyle nasıl yaşarım? Bu sefer başlıyorum çözüm aramaya. O forum senin bu blog benim okuyorum.

Hemen gidip ne kadar gaz damlası varsa alıyorum. Sonra gidiyorum kimyon alıyorum bol bol. Kaşık kaşık yiyorum. Çaylar alıyorum gaz için. Lilanın o minicik karnına sürmek için masaj yağları alıyorum. Sıcak havlular yapıyorum, kundak deniyorum. Telefonuma indiriyorum kolik bebek müzikleri, fön sesleri. Peki bunlar işe yarıyor mu?

Her bebekte farklı yöntemler işe yarayabiliyor. Bunun kesin bir tedavi yöntemi, çözümü yok ne yazık ki. Fakat Lilayı rahatlatan bazı yöntemler buldum her şeyi denemeye çalışırken.Bunları sizinle paylaşacağım.

• Mommy Bliss gaz damlası. En tavsiye edilenlerden biriydi. Ne yazık ki Türkiye’de bulamamıştım. Diğer gaz damlaları işe yaramayınca amazon ‘dan bunu sipariş verdim. Gelir gelmez denedim ve Lila pırt pırrrrtt bir güzel pırtladı. Verir vermez etkisini gösteriyordu. Üzerinde nasıl kullanılması gerektiğini açıklıyordu. Doktoruma danışarak o şekilde kullandım. Başucuma koydum ve bir dönem en sevdiğim oldu. Canım gaz damlam. 
• Anne karnı sesi yani fön makinası sesi. Ama öyle iphonedan falan değil. Gerçek fön sesine ancak sakinleşiyordu Lila. O da radyasyon yayıyor biliyorum ama kriz anlarında onunla sakinleştirip, uyutuyordum. Sonra iphone’u uçak moduna alıp telefondan açıyordum ve yanına bırakıyordum. Piyasada da anne karnı sesi, white noise gürültülü kolik bebek rahatlatıcı oyuncak vb ürün bulunuyor. Bunların dışında Buzuki Orhan’ın kolik bebekler için çıkartmış olduğu bir cd var. O da rahatlatıcı. Bu seslerle bebekler tekrar anne karnındaki gibi güvende hissedip rahatlıyorlar. Ne tatlı değil mi?
• Vertikal sallama. Bazı bebekler öne arkaya sallanmaktan, bazılarıysa sağa sola sallanmaktan hoşlanırlarmış. Tabi bir kısmı ikisinden de hoşlanmayabilir. Lilada ikisi de işe yarayabiliyordu.
• Mamaroo (tıklayıp inceleyebilirsiniz). Bu bir bebek koltuğu ve bebeği ritmik hareketlerle ve titreşimle sallayıp sakinleştiriyor. İçerisinde bebeğe huzur verici sesler var. Ben bununla çok rahat ettim. Lilayı çok kez uyuttu, sakinleştirdi.
• Aptamil Conformil mama. Mamaları da denedim tabi ki. Ve conformil’den gerçekten fark yaratan bir fayda gördüm. Kesinlikle daha rahat gaz çıkarıyor, daha rahat kaka yapıyordu. Uzun süre de conformil’e devam ettim.
• Annenin sakinliği. Kolik krizi sırasında sakinliğinizi korumaya çalışmalı, bebeğinizle bol bol ten tene, göz göze olmalısınız. Ona ‘güvendesin’, ‘ben hep senin yanındayım’ mesajı iletmelisiniz. Bu ikinize de çok iyi geliyor.

Evet koliğin kesin çözümü yok ve tek bir tedavisi var o da zaman. Bebek büyüdükçe bağırsakları geliştikçe, dünyaya adapte olmaya başlayınca ( hem fiziksel hem de zihinsel bir durum) geçiyor. Doktor bir keresinde ‘bütün duyduğunuz yöntemleri denemeye çalışırken bir de bakacaksınız kolik geçmiş’ demişti. Ve gerçekten öyle oldu. Onu dene bunu dene derken Lila 3 aylıkken koliği azalarak bitmişti.
Kolik bebek annesi sana tavsiyem mutlaka destek bul yanına. İste açıkça. Kötüyüm de, dayanamıyorum yardım edin de. Tek başına çok zor. O ağlama sesini, çaresizliği, yorgunluğu, üzüntüyü çok iyi anlayabilirim. Ama unutma geçecek. Sabret. Hem unutma ‘yeni bir araştırmaya göre kolik bebekler daha zeki oluyorlarmış’ demişti bana doktorum. Sonra bunu araştırdım ama kaynağa rastlayamadım. Acaba moral olsun diye mi söylemişti 🙂

Dip Not: İkinci hamileliğimde bebeğim yine kolik olacak diye çok korktum. Önce sağlıklı olsun diye, sonra da kolik olmasın diye dua ettim. Çok şükür Yaman kolik olmadı. Hatta gaz sancısı bile çok olmadı. O yüzden ikinciden korkma çilekeş kolik bebek annesi 🙂