Lilaya hamileyken odasını nasıl yapsam diye düşünüp duruyordum. Pinterestte, instagramda saatler harcadıktan sonra karar verdim. Tasarımı güzel ama pratik bir şey olmalıydı. 30 tane yatak koymak istemiyordum eve. Yok beşik, yok park yatak, yok ana kucağı..

Joker mağazasını gezerken bir yatak beğendim. Stokke’yi inceleyince bayıldım. Önce küçücük yuvarlak bir beşik oluyordu. O kadar tatlı ki alıp dekor olarak koyarsın ?. Yatağın altında tekerlekleri de var. Her odaya seninle gelebiliyor. Sonra o tekerlekler bizim canımız oldu. Yatağı ileri geri sallayıp uyuttuk Lilayı, sonra Yaman’ı..
Altıncı aydan sonra büyütme kitiyle yatağı büyüttük. Yine tekerlekleri var. Lila yatağını çok seviyordu. Fakat Onsekizinci aydan sonra bir kez daha büyütmek gerekiyor. Lila 16 aylıkken Yaman’a hamile kaldığımı öğrenince büyütmek istemedim yatağı. Yaman doğmadan bir iki ay öncesine kadar idare etsin, sonra Lilaya büyük yatak alalım dedim.
Montessori yataklarını görüyordum hep instagramda. Lila zaten kendi kendine uyumayı öğrenmişti (bknz. uyku eğitimi). Bence montessori yatağına bayılırdı. Stokkeyi de beşik yapar bir iki ay kendi odamıza koyardık.
Yamanın dolaplarını sipariş ederken Lila için de odasına sığabilecek şekilde, mümkün olan en büyük boy montessori yatağının siparişini verdim mobilyacımıza (180×120). (Instagramda montessori yatağı olarak ararsanız yapan bir çok mobilyacı bulabilirsiniz).
Beklerken Lilaya anlattım yeni yatağını. Daha çok küçüktü ama anlıyordu her şeyi. O da heyecanla bekliyordu yatağını. Sonunda mobilyalarımız geldi. Stokke yatağı beşik haline getirdik ve Lila iterek onu kardeşinin odasına götürdü. Artık abla olacaktı, bebek yatağında yatamazdı.
Lilanın yatağını kurdular. Nevresimleri takıldı ve heyecanla gittik odaya. Yatağı görünce sevinçten uçtu. Atladı hemen içine zıpladı zıpladı, yattı, döndü, oturdu.. Gerçekten biz de bayılmıştık.
Biraz stresliydim Lila tam iki yaşındaydı, bir ay sonra Yaman doğacaktı. Bu süreçte alışması gerekiyordu. Yataktan kalkıp yanımıza gelir mi? Eski yatağını ister mi? Uykusu bozulur mu? gibi bir çok soru vardı kafamda.
Akşam her zamanki gibi pijamalarını giydi, kitabımızı okuduk, yatağın açık kısmının altına iki yastık koydum. Lilayı da yatağın kapalı tarafına yanaştırdım, diğer yanına da büyük ayısını koydum, iyi geceler dedim ve çıktım odadan.
Salonda açtım kamerayı izliyorum. Döndü döndü uyudu ama çok kenarda. Kesin düşecek ?. Onu izlemekten uyuyamadım o gece. Bir ara baktığımda yarısı yataktan aşağıdaydı. Ama sonra hemen tırmandı yukarı, uyanmadı. Tamam dedim oldu bu iş ??.

Hemen alıştı yatağına. Hiç kalkıp odasından çıkmaya, yanımıza gelmeye çalışmadı. Bazen rüya gördüğünde ya da uyuyamadığında bizi çağırdı yanına. Beraber yattık biraz. Yatak rahattı, birlikte de uyunabiliyordu. İyi bir seçim yapmıştım.
Şimdi artık sabah uyandığında açıyor kapısını ‘günaydın’ diyerek geliyor yanımıza. Herkes bu kadar kolay alışamayabilir ama çocuklar sevdikleri şeylere daha rahat alışıyorlar. Ve bence montessori yatağına hepsi bayılır.